koca bir nesli "potansiyelini gerçekleştir" zırvasıyla big4'da neredeyse asgari ücretle 10 saat çalıştırarak kariyer sattılar. en parlak çocuklarımızın gençlik çağını ucube unvanlar karşılığında satın alıp onları fluoksetin bağımlısı yaptılar. tiksiniyorum bu ifadeden artık
Birisi size bir problemini anlattığında lütfen o problemin daha büyüğünü yaşadığınızı söylemeyin. Bir yarışı da kazanmayıverin ya. Adam intihara meyilim var diyor, öbürü, ohoo daha yeni mi diyor. Armut herif.
insanların yaşam alanlarına önem vermesini karakter gelişiminde bir turnusol olarak görüyorum. zaman geçirdiği yeri kişiselleştiren biri ilişki kurduğu insanlara da sağlıklı bağlanabilir gibi geliyor.
partneriniz size olan sevgisini sizin bilmediğiniz dil üzerinden getirebilir, bunu her zaman hesaba katmak ve uyanık olmak zorundasınız. aksi halde sizin için roma yakılmıştır fakat siz dağların delinmemişliğiyle ilgilenirsiniz.
Şu görüntüyü protesto etmek:
-sizi siyasal islamcı yapmaz
-asker yollanmasını desteklemiş olmazsınız
-akpli olmazsınız
-müslüman olmazsınız
-arap olmazsınız
Sadece son 20 yılda 2103 çocuk öldürülmesini protesto etmiş olursunuz. 🤷🏻♂️ am just saying 🤷🏻♂️
Müslüman erkek ile müslüman olmayan erkeği görüntüsünden ayırt etmeye başlayabildiğimizde tesettürlü kadınlar hakkında konuşabiliriz. Spoiler: hiçbir zaman.
şu ifade çok vurucu. ölen çocuğunun arkasından ne denli saçmaladığını hatırlayıp kendine kızan bir baba. türkiye bu tarz saçmalıkların menbaı maalesef. kapıyı sert kapatan kardeşiyle 3 ay küs kalan abiler. domates doğramadı diye kızıyla 40 dakika kavga eden anneler. her yerdeler.
modern “takılma” biçimlerinin insanları yok ettiğini, tarihten sildiğini düşünüyorum. kafelerde, barlarda, kulüplerde geçirilen onca zamandan esaslı anılar çıkartmak çok zor. yıllar hiç yaşanmamış gibiler.
Kendine ait dünyası olan insanlar çoğu zaman kendine ait dünyası olan insanlara eğilimli oluyorlar. Fakat bu tip insanlar kurdukları o otonom hayata aşık oldukları için kesişmeleri bir hayli zorlaşıyor.
sevmek istediğim ve sevmekten kendimi alıkoyamadığım insanların ayrı olduklarını fark ettim. bazı insanlar var, hiçbir şey yapmadan, yalnızca var olarak, bütün değerlendirme mekanizmalarımı, bütün ilkelerimi yıkıp kendilerini sevmemi sağlıyorlar.
kitap okumak, kişiye hiçbir şey kazandırmasa dahi, gündeliğin o acımasız ve çekişmeli akışından bir an olsun uzaklaştırabilmesi nedeniyle bile değerlidir.
başörtüsü meselesinde bir kısım sekülerin algılayamadığı en temel mesele, özlük haklarına saldırı ile özgürlük alanının kısıtlanması aynı şeyler değil. 2 bira içememek ile var olamamak takdir edersiniz ki kıyaslanır şeyler değil. önce burayı temize çekip sonra tartışmak lazım.
cok uzuluyorum ya.. havalar ısınıyor güney cimlerde uzanıp soğuk birer bira içemeyeceğimiz için çok üzülüyorum. Bazı seyler elimizden o kadar çabuk alındı biz bunu o kadar hızlı kanıksadık ki.. en basında kilyos. Kocaman hazırlık kültürünü bitirdi adamlar +
bir kitabı okumak hiçbir durum ve şartta okumamakla eşdeğer hale gelemez. siz tek kelimesini bile hatırlamasanız da suç ve ceza'yı okuduktan sonra, "siz + suç ve ceza" olarak hayatınıza devam edersiniz. bilmek, bellek her şey değildir. raskolnikov sizi çoktan değiştirmiştir.
Okuduğunuz kitapları bir süre sonra hiç hatırlamıyorsanız muhtemelen pasif okuma yapıyorsunuzdur. Bir şeyi sadece okumak, onunla ilgili not çıkarmamak ve sunulan argümanı sorgulamamak, bir süre sonra ilgili kitabı hiç okumamakla neredeyse eşdeğer hâle geliyor.
çok tuhaf ve güzel bir çalışmayla karşılaştım. bu görüntüler 1962 yılından mısırlı müzisyen oum kalthoum (ümmü gülsüm)'ün konserinden dinleyicilerin görüntüleri.
dinlemeye değer şeyler o kadar az ki... insan bunun için oturup ağlayabilir. sırıtmaz. mesela birine sordum diyelim, niçin ağlıyorsun, dedim. bana, çünkü dinlemeye değer çok az şey var, dese. sırıtmaz.