“sen maaş alıyorsun. en fazla neyini kaybedersin?”
çıkamıyorum bu cümleden. bu ne gaddarlık. bu ne vicdansızlık. bu nasıl bir kibir. insani hiç bir şekilde izahı yok. yok.
deprem sadece evleri değil korku imparatorluğunu da yıkar demiştim. protesto olur diye üniversiteleri de kapatsan, twitter, ekşi sözlük, tv’leri de kapatsan o ses bir çatlak bulur yükselir. fenerbahçe tribünü gibi “yalan dolan, 20 sene oldu…istifa ulan”
hepsi bugün oldu...hafızada kalsın...
-adana belediye başkanı zeydan karalar’n açtığı sahra hastanesi mühürlendi
-mersin’de belediyenin bedava ekmek dağıtımı yasaklandı...
-kadıköy belediye’sinin 23 nisan orkestralı tırına müdahale edilip şarkı çalması durduruldu.
saat gecenin iki buçuğu. meclis’te seçim yasası konuşuluyor. akp itirazları susturmak istiyor. tip sözcüsü sera kadıgil kendisine edepsiz denilince sinirler geriliyor. sonrası dinlenip dinlenip lafla dövüyor…
hatırlatayım...cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde tek adam vardır...bütün kararları o alır...liglerin ertelenmemesi de, sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesi de, umrecilerin karantinaya alınmaması da, kredilerin ve faturaların ertelenmemesi de onun kararıdır..
sistem bu...
12 milyon kişinin vergi ödediği ülkede
1 kişinin
11-12 uçağı
1150 odalı sarayı
300 odalı yazlık sarayı
bilinmeyen büyük serveti
var
83 milyonun yangın söndürme uçağı yok
tüm haberlerde öldürülen pınar gültekin’in boy boy fotoğrafları var...oysa katilin totoğrafı blurlanmış ve adı da c.m.a diye veriliyor..saçma sapan seksist bir bakış açısı...katilin adı cemal metin avcı..fotoğrafları da bu
7 videoda onlarca isim söylendi. tolga ağar’dan emir sarıgül’e, erkan yıldırım’dan ali faik hacıoğlu’na, sadık soylu’dan emre olur’a ve mehmet ağar’dan korkut eken’e kadar. ve sadece peker’in kardeşi atilla peker gözaltına alındı. söylediklerini önemsiyorsanız niye bu isimler yok
doktor erdinç köksal. 1933 doğumlu. yani 89 yaşında. cumhuriyetin yaşayan tanığı. cumhuriyetle birlikte ayakta kalmış bir doktordu. ve bugün o yere düşürüldü. hem de tıp bayramında…
az önce ordu’dan aradılar. ordu valisi seddar yavuz havaalanında görevli devlet memurlarını savcılığa çağırtmış. “ekrem imamoğlu it dedi diye ifade verin” diye baskı yapıyormuş.memurlar savcılığa gidip ifade verecek. it lafını duymadım diyen memurlar ise sürgün ile tehdit edilmiş
çocuğa tecavüz edildiğinde de kafası kesildiğinde de aynı şeyi yapıyorlar.tarikatı saklıyorlar.olayı bireyselleştirip sapık/deli diyerek üstünü örtüyorlar.yasak ile tarikatı koruyorlar. gazetecilere gözaltı/baskı uyguluyorlar.tıpkı alimder denilen tarikat yerinde olduğu gibi
3 gün hatay’daydım. 3 ay sonra bile depremin bütün yıkıcılığı devam ediyor. kendi selalarını dinleye dinleye ölüme gönderdiğiniz insanlardan da mı utanmıyorsunuz. bu ne vicdansızlık.
akıl alır gibi değil. çıldırmamak zor. 2020 yılında maraş valiliği ve afad “il afet risk azaltma planı” (irap) hazırlıyor. depremin şiddetinden, nerede, nasıl yıkım olacağına kadar her şey belirlenmiş.
iktidar değiştiğinde atatürk havalimanı’nın yok edilmesinde kimin imzası, rızası ve sorumluluğu varsa yargılanacağı ve
“tüm zararın kişisel varlıklarından karşılanacağı” şimdiden ilan edilmelidir.
ekrem imamoğlu’nun balıkçı/yemek olayında bilgi verilmemesi önemli bir hatadır ama ondan daha önemli olan mobese görüntülerinin servis edilmesidir. bir belediye başkanının her anının izleniyor olması ve bunun bir koz olarak kullanılması ciddi bir tehdittir.
aile bakanı derya yanık 3 gün önce “depremzede bir çocuğu bir derneğe,bir vakfa,bir stk’ya herhangi bir yere vermemiz söz konusu değil” dedi. sakarya’da ismailağa tarikatı denetimli yatılı kuran kursuna çocukların verildiği ortaya çıktı. yüzlerce çocuk aynı tehlike altında
müslüme’nin annesine neden sessiz kaldı diyenler var. gözünüzün önünde ensar’da çocuklara tecavüz edildi. “işimi kaybederim, iktidarı karşıma alırım” diye sessiz kaldınız. hiç utanmadan müslüme’nin annesini mi suçluyorsunuz…
ne acayip bir durum…uyuşturucu/karapara/cinayet/mafya/siyaset/yargıç/emniyet ağında ülke tarihinin en büyük rezaleti ortalığa saçılmış, ülkenin bugünü değil geleceği çalınmış, tek rahtsız eden 24.00’ten sonra çalınan müzik…
pudra şekeri özelikle seçilmiş bir algı operasyonu. böylece büro elemanının (kürşat ayvatoğlu) mal varlığının kaynağı unutturulmaya çalışılıyor. ve asıl daha önemlisi büronun sahipleri saklanıyor.
akp sildi...akp geri adım attı. istifa etmek zorunda kaldı...cumhurbaşkanlığı o fotoğrafı sildi. erdoğan görevden almak zorunda kaldı. erdoğan’ın o sözleri yayınlanmadı...
19 yılda belki de hiç duyulmayan şeylerdi.. son dönemde hepsi sıklıkla oluyor. bir çöküş hikayesi aslında
aşısı bulunmuş bir salgında sanki aşı bulunmamış gibi akıl ve beden sağlığıyla oynayacak saçma sapan kararlar alıyorlar. her zamanki gibi ana konuya odaklanmayı engelleyen pis bir propaganda yöntemi bu. herkesin artık salgın ile ilgili tek bir sorusu olmalı. aşım nerede?
sedat peker,
suriye puzzle’ında tek bir parçayı( kıratlı/sancak/albayrak/öztürk/abdurahman) deşifre etti. asıl işid/petrol/silah kısmı söylemedi. erdoğan’a en net mesajı gönderdi. “hala anlaşabiliriz yoksa anlaşana kadar seni de anlatacağım”. semboller ile de şunları söyledi
enkaz altında kalan biri için saliseler bile önemlidir. uzmanlar iletişim kurmalıdır. gelip o telefonu görevliden alıp konuşmanın izahı yok...gerçekten tamamen şuurunu yitirmiş bir anlayış var...
bazen çıkar biri medyanın yalaka/yavşak düzenini deşifre eder... hepsi aynı...
bu tavrı gösterenlerin sayısı arttıkça ntv, habertürk, cnn’e aynı tavır gösterildikçe her şey değişecek.
erzurum’da diyanet’e bağlı iki ayrı kuran kursunda çocuklara tecavüz edilip,işkence yapıldı. ne şiddetle kınadı, ne de sorumlular için kılını kıpırdattı. aksine sorumluluğu olan palandöken müftüsünü ankara il müftü yardımcısı yaparak ödüllendirdi.
20 kez sürgüne gönderildi. demiryollarındaki usulsüzlüğün, yolsuzluğun, haksızlığın hep karşısındaydı. çorlu tren cinayetinde de gerçeğin yanında durdu. demiryolu emekcisi soner önal covid’e yenildi.
trt genel müdürlüğü’ne
ensar çocuk tecavüzü ve tarikat yurtlarındaki çocuk istismarları ile çorlu tren faciasındaki ihmalleri kurumunuz kanallarında anlatmak istiyorum.
gereğinin yapılmasını rica ederim...
gazeteci mustafa hoş
istiklal patlaması internet sansürü için fırsata çevrildi. seçim günü internet sansürünün yapılabileceği sinyali de verildi. muhalefet partilerinin bunu öngörerek şimdiden çözüm bulması seçim sandıklarına sahip çıkılması kadar önemlidir.
bekir bozdağ döndükten sonra kritik yargı kararları.
📌melih gökçek takipsizlik
📌defne joy foster’ın ölümü takipsizlik
📌melih gökçek kitabı yazan murat ağırel’e ceza onaması
erdoğan’ın güç gösterisini abarttığı bir anda en üst tondan, direkt hedefe, sert ve en çok öfkeleneceği cümlelerle kanal istanbul resti çekiyor. imamoğlu’nun “ceketi çıkardığı” tarihi konuşmasından sonra kendi siyasi duruşu açısından bir dönüm noktası olan bir konuşma
bu bir ülke gerçeklerinden kopuştur. acıya, insana yabancılaşmadan öte bir kopuştur.bilinen her türlü ezberden daha ağır bir kopuştur. mesafenin kapatılması mümkün olmayan bir kopuştur. 13+3 şehit...pandeminin en keskin günleri. ve bugün akp kongresi.
eylül ve leyla için
idam isteriz diyorlar.
bir riya toplumu burası.
karaman ensar’da bilinen 10
adıyaman gerger'da 18
kilis'te 14
dikili'de 9
çocuğa tecavüz edilirken neden sustunuz?
bu döneme yakın tanıklık eden bir gazeteci olarak bir hakkı da teslim edeyim. bu dönemin tarihi yazıldığında kemal kılıçdaroğlu için büyük dalgakıranın mimarı diye yazılacak
çorlu tren faciasında kızları gülce ve özge nur dikmen’i kaybeden baba erdinç dikmen kalp krizinden hayatını kaybetti. yaşanan onca adaletsizliğe ve haksızlığa baba yüreği daha fazla dayanamadı. son duruşmada “adalet gelecek mi mustafa bey? gelsin artık. gücüm kalmadı” demişti
hayır aile bakanı. anne/baba götürmüş dahi olsa müdahale edeceksiniz. siz tarikatların değil devletin bakanısınız. depremzede çocukları tarikatların kucağına bırakamazsınız. bu yaptığınız bütün dünyada suçtur.
çocuk tecavüzleri ve tarikatlar türkiye’nin en karanlık yüzüdür. ‘bir sarık ve cübbeyi kapan her türlü kötülüğü yapacak güce ulaşıyor’ çocuk tecavüzü haberlerim için neler yaşadığımı tek tek yazıyorum.mesele benim ne yaşadığım değil hukuksuzluğun ve pervasızlığın kayda geçmesi
ayasofya ‘nın bir kısmı 1991 yılından itibaren açık...ali erbaş’ı hiç orada ibadet yaparken gören oldu mu? ayasofya’nın muhteşem mimarisi için bir saygı göstermesi oldu mu? ama dün kılıç kuşanıp zehir kustu..siyasal islam tam da budur. din bezirganlığı budur..
sakarya havai fişek fabrikasında ihmalden işçiler ölüyor, patrona moral yemeği veriyorlar...lüks arabalar arkaya peşi sıra dizilmiş...bir dönem özeti gibi..
kendi ve ailesini saray’da izole etti. son toplantıları çankaya köşkü’nde yaptı.bakanlar ile toplantıları video konferans aracılığıyla yapıyor..kişisel anlamda doğru önlemler...demek ki işin ciddiyeti biliniyor...ama aynı önlemleri türkiye için almıyor...aldırmıyor...
tarikatçı mahmut ustaosmanoğlu’nu övmek için yazılanlarda hep insanüstü hikayeler var. sanki peygambermiş gibi. çünkü ondan sonrasında tarikat yürümeli. o tarikat aynı zamanda bir holding. hikayeler ne kadar abartılı olursa rantın devamı da o kadar büyük olur.
şevket çoruh, delice bir işe kalkıştı...elinde ne varsa yoksa tiyatroya yatırdı...baba sahne böyle doğdu...kavuk elbette bir simge ama bence
şevket çoruh’a çok yakışacak...
depremzede kayıp çocuklarla ilgili araştırma yaptım. sosyal medyada çok sayıda isim var. ama benim yazacaklarım gönüllü avukatlarca bizzat aileleri ile görüşülüp aranan çocuklar. “bu çocuklar nerede”
fatma betül sayan kaya, bakanlık yaptı.
kardeşi ayşe sayan kuveyt büyükelçisi.
kardeşi nazmiye sümeyye ibb meclis üyeliği döneminde ibb’den 1 milyonu aşan ihale aldı.
kardeşi ayşe hilal sayan koytek btk müsteşar yardımcılığı yaptı.
kardeşi ömer fatih sayan btk başkanı
gezi davası’nda can atalay’a verilen ceza aynı zamanda çorlu’da trende öldürülenlere, aladağ’da yakılan çocuklara, soma’da öldürülen madencilere, hendek’te havai fişek fabrikasında öldürülenlere de verildi. çünkü can atalay bu davaların da avukatıdır
kılıçdaroğlu’nun sadat’a gitmesi yeni bir aşamadır. devletin kurumlarından akp’nin devlet dışı organizasyonuna karşı ilk hamledir. yaratılmak istenen korku dalgası için dalgakıran bir etkisi olabilir. tabii devamı gelirse
her orman yandığında insan ölmediyse “şükür can kaybı yok” diyorlar. oysa yanan ağaçlar, yabani hayvanlar,bitki örtüsü, börtüsü böceği yani doğanın dengesini sağlayan ekolojik sistem. ormanı yakan kendinden ve çıkarından başka hiç bir şeyi önemsemeyen bu anlayıştır
çocuklar tarikat yurtlarında esirdir. en yakıcı ülke gerçeklerinden biri budur. geleceği çalınmış ya da yok edilmiş esir çocuklar ülkesi burası.
#EnesKara
neotürkiye’nin panzehiri hafızadır.
merve çavdar 25 yaşında bir öğretmendi. kpss’yi kazandığı halde atanmadığı için 2018’de yaşamına son verdi. onun yerine tügva gibi yerlerin torpil listeleri atanıyordu.
“ateşkes olsun” dediğimiz için her türlü hakareti ettiler.şimdi rusya’ya kadar gidip ateşkese imza attılar...bunu da “masada da kazandık” diye içeriye pazarlayacaklar...
nagehan isimli provokatöre sor demişler soruyor... sıkıştır demişler kendi çapında onu yapıyor.
ruhban okulu
dersim/tunceli
pkk/öcalan
demirtaş/hdp
rte/akp’ye yaranmak için kaşıdıkça kaşıyor.
aslında bir kez daha televizyon utancı yaşanıyor...
ve bu kişi hala tv’lere çıkıyor
ne yalan söyleyeyim aslında çok komik ama gülemedim. fena halde içim acıyor. jelibon rezervi bulan, bir köpeğe( boji) kumpas kuran ayasofya’nın kapısını kemirenler 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. bitmesi gereken büyük bir trajedi bu.
erdoğan propaganda kitaplarında soba için sırtında evine kömür taşıyan biri olarak tanıtılıyordu. şimdi 1150/300 odalı yazlık saraylarda yaşıyor. fakirlik edebiyatından şatafatlı zenginliğe geçişe dair soru çok ama en azından şu kumsalın kumu nereden sorusu yanıtlansın
çok acayip...çok...
belediye başkanı’na mahkeme inceleme yapamazsın diyor.
yandaş medya belediye verilerini devlet sırrı yapacak kadar saçmalıyor.
tahminlerden çok öte bir şeyler saklıyorlar.
tek çözüm sakladıkları her şeyin kamuoyu ile açık ve şeffaf bir şekilde paylaşılması
istanbul havalimanı yani akp konsorsiyumu kazansın diye atatürk havalimanı pistine seyyar hastane yaptık diyor. bu itiraf ileride 3.havalimanı için açılacak büyük vurgun davasının en önemli delili olacak. o yüzden kalsın hafızada.
“genç kız yakılıp, bir varil içine konulduktan sonra üstüne beton döküldü..ve boş bir araziye atıldı”
bırak istanbul sözleşmesini feshetmeyi 10 tane 100 tane daha yeni istanbul sözleşmesi lazım bu ülkeye...
kemal kılıçdaroğlu’na saldırıda beni en çok dehşete düşüren sivas madımak’ın yaşandığı ülkede bir kadının “ yakın o evi yakın. yaksınlar o evi. yaksınlar” diye bağırması oldu. çok şey düzelir ama ama bu korkunç kötülük çok zor onarılır..
6 yaşında çocuk evliliği gibi korkunç bir suç yargılanıyor. bu utanç karşısında yerin dibine girmesi gerkenler gövde gösterisi yapıyorlar. tarikat ve rantı çocuklardan ve her şeyden daha değerli bunlar için.
tarkan’ın “geççek”ini dinleyen dans ediyor, eğleniyor ve neşeli oluyor. bundan bile rahatsız oluyorlar. bir popstarın bile sakıncalı hale getirildiği bir düzen bu. o yüzden yüksek volüm geççek
karaman ensar’da 10
gerger'da 18
kilis'te 14
dikili'de 9
fıkıh der 20
erzurum/diyanet 7+3
erkek çocuğa tecavüz edildiğinde de “dine saldırı” dediler.şimdi aynı şeyi timur’un zorla çocuk evliliği haberi için yapıyorlar.bu korkunç kötülüğe karşı kimse bu kez susmasın korkmasın