Ayasofya, kiliseden değil müzeden camiye dönüştürüldü. 6 asır önce kiliseden camiye dönüştürülmesiyle ilgili bir sorunuz varsa onu gidip Sultan Fatih ile çözmeniz gerekiyor. Pek muhatap alacağını sanmam ama şansınızı deneyin tabii.
katiyen olmaz. mazbatayı alana kadar burkayla gezeceksin ve günde 100 defa, "kara kara çarşaflar/ havalanmış yumruklar/ Allahuekber derler/ kıyam etmiş bacılar" marşını söyleyeceksin.
Şahidiz; boyun eğmedin, diz çökmedin, alçalmadın. Kardeşim sen özgürsün, sen adamsın, adam oğlu adamsın. Cennet bahçesinde kuşlar etrafında kanat çırpsın.....
Efendimiz (sas) öfkelendiğinde veya hoşnut olmadığı bir soru sorulduğunda susmayı tercih edermiş, biz ise illa ki tartışıyor ve laf yetiştiriyoruz. Susmayı öğrenmeliyiz.
bunu yazan kesin bekar. yüzde yüz bekar. sesten hızlı bekar. multi bekar. profesyonel bekar. müzmin bekar. en bekar. lebaleb bekar. bekarlık denilice ilk akla gelen insan olacak kadar bekar. besbekar.
“İslâm toplumu tam ölmemişse ve hâlâ yaşıyorsa, bunu, gelip gelip dirilten Ramazanlara borçludur geniş ölçüde. Ve bir gün tam dirilecekse, bu da, yine bir Ramazanda başlayacaktır, Ramazanlarda başlayacaktır.”
Sezai Karakoç
Bir belediye başkanının göreve gelirken Kuran'ı öpmesinin ardından garibanın çorbasını kesmesi yadırganmış. Anlaşılmayacak ne var, adam öpüp vedalaşmış işte.
Ekrem başkanım deprem, sel, fırtına, yangın, tipi karşısında bile katiyen çizgisini bozmuyor. Sağlam iradesi ile keyfinden zerre miskal taviz vermiyor. Gamsızlıkta bir dünya markası.
Kimse ne yediğini düşünmüyor. isimler vermişler: Kapuska, türlü, mücver, zeytinyağlı bamya. Hayır onlar aslında nefes alıp veren, yiyen içen yavrular. Sürgün yemiş, köklerinden koparılmış canlılar. Sen buna damak zevki diyorsun. Yazıklar olsun :(
bu gece laf ebesi bir politikacı ile tecrübeli bir devlet adamının münazarasını izledik. böylece kibir ile kendine güven arasındaki farkı da görmüş olduk.
#BYvsEi
çok sildiler. inanılmaz sildiler. acayip sildiler. öyle böyle değil yani bayağı sildiler. o kadar ki sildiler ki önünü alamadık. sildiler, sildiler, sildiler, bir yerden sonra silmezler diye bekledik yine sildiler.
matematikle ilk tanışmam aslında bayağı iyiydi. ilerleyen dönemde 49'un asal sayı olmaması, 77 ve 33 toplamının 100 etmemesi ve 51'in 3'e kalansız bölünebilmesi gibi sarsıcı bilgiler beni derinden yaralamış, hüzünden hüzüne salmış, matematikle aramıza kara çalılar gibi girmiştir.
İslam barış veya savaş dini değildir; İslam, İslamdır. Bu dinde itikat, ibadet, ahlak, infak, adalet, hürriyet, barış, savaş vs. hepsi vardır; gaye Allah'ın rızasını kazanmaktır.
#ales2020
sorularından birinde; "Galibiyet yabancılaştırıcı bir yolculuktur. İnsan evine kaybedince döner." sözü vardı.
Bütün yenik düşenlerle aynı otobüsteyiz...
Elma olgulaşınca düşer. Peki neden? Yerçekimi yüzünden mi, sapı inceldiği için mi, rüzgar salladığı için mi, altında duran çocuk onu yemek istediği için mi?
(Savaş ve Barış, Tolstoy)
Sen nargileye cafeye Kubbe-i Hadra ismini verir, Ebu Eyyub el Ensari oteli açar, Mehmet Akif'in resmini piyango biletine basarsan elin adamı da vodkasına Rumi adını koyar, yetmez semazenden de amblem yapar.
Bu ülkeye insani yardımı ve sivil toplum kuruluşunun ne olduğunu öğretenlerden Bülent Yıldırım ağabeye, ve onun şahsında İHH'ya teşekkür ediyorum.
Allah, mazluma, mağdura iyilik eli uzatan herkesten razı olsun.