"...güllerin bin yıllık mezarı bendedir
yukarıdan bakarım efendilerin pusatlarına
insanların bütün sabahlarını merak ederim
gök hırpalanmaktadır merakımdan."
evet isyan, ismet özel.
Erdoğan sistemi öyle bir bozdu ki, kendi bozduğunu biraz tamir edince muhalifler bile rıza gösteriyor. Öyle sinirli baktı ki, biraz gülünce herkes yumuşuyor. Öyle amansız kutuplaştırdı ki, biraz birlik mesajı verince herkes koşuyor. Hegemonya böyle kurulur tebrik ederim.
Bunun 100 yıl öncesini hayal edin... Doğru düzgün yol yok, okuma yazma bilen sayısı az. Ekseriyeti köylü, köyde yaşayan milyonlar var. Şevket Süreyya'nın anlattığı hikâye dibine kadar gerçek arkadaşlar, Anadolu irfanı buydu. Halkın çoğunluğu dinini bile cumhuriyetle öğrendi.
İstanbul Üniversitesi gazetecilik mezunu, sınıf arkadaşım, ismi Umut. Derste 1970'lerde sağcıların katlettiği bir solcuyu ölüm tarihi, olayın içeriğiyle filan hatırlardı. Gün gün filan bilirdi, değişik biriydi.
Bu ülke entelektüel anlamda bir cehennem. Bu nedenle iyi anlaştığınız, fikirleriniz uyumasa bile sohbeti sizi saran, saygılı ve devamlı okuyan, meraklı insanları bulduysanız asla kaybetmeyin. O kişileri birbirleriyle tanıştırın, sohbet halkası oluşturun. Aklı ancak böyle koruruz.
İnanılmaz bir insan. Sarayda yaşıyor, işçi tekmeleyenlerin ve zenginlerin rejimini kuranların yanında. Onlardan biri zaten ama hallere, tavırlara bak. Allah akıl fikir versin, biraz ar versin. Siz fâni olana aşıksınız, aşık! Kalıcı olanla ilişkiniz yok, bitti. Kimse yemez bunu!
AKP öyle bir ideolojik mekanizma kurmuş ki, çoğunuz muhalifim ayağına buna gönüllü su taşıyorsunuz. 12 şehit verilmiş, iktidardan hesap sormak yerine CHP neden AKP'nin hazırladığı bildiriyi imzalamadı diyorsunuz. Bir hesap isteyin ya muhataplardan, bir rahatsız edin ama yok...
Muhaliflerin bir kısmı itiraf etmese de, M. Şimşek geldi diye mutlu çünkü belki biraz normalleşme olur diyorlar. Muhaliflerin bir kısmı kafasının okşanmasını bekleyen sevgi açı köpek yavrusu gibi, etrafımda gözleyebiliyorum. Herkesi köleleştirdi, köpekleştirdi.
Rejimin Ahpab'a saldırısı organize. Şu an paraya çökmek için kamuoyunu belirli bir rıza/ikna pozisyonuna getiriyorlar. Halka “paraya neden el koymalıyız?” bunu gerekçelendirme aşamasındalar.
Alman kuralcılığını en iyi özetleyen Lenin olmuştu sanırım: "Almanlar devrim yapmak için tren istasyonunu işgal etmeye kalksalar, önce tren bileti alırlar."
Bayraktar ailesini çok büyük bir tuzağa düşürdü Kılıçdaroğlu. Bu yanıt verme telaşı aileyi 'milli bir üretici'den daha çok 'milli damatlık' mertebesine geri çekiyor. Konuştukça da çekecek, halbuki muhalifler üzerinde en fazla rıza üretebilen kişiler Bayraktarlardı, bitti...
Selçuk Bayraktar'dan Kılıçdaroğlu'na:
"Bu toprakların kapılarını bize kapatmaya niyetlenenler varsa hatırlatalım. Ev sahibinin üzerine kapıyı kapattığını zanneden kendisi dışarıda kalır."
OnlyFans'a tepkili olan sekülerler kendi ahlaki sınırlarının dışında kalan şeyleri yasaklama konusunda İslamcılarla uzlaşmış görünüyor. Unuttuğunuz bir şey var ki, İslamcıların ahlaki sınırları sizden çok daha dar ve yasaklama konusunda onlara cesaret veriyorsunuz, devam edin.
Arkadaşlar bir bu versiyonu var :D
C. Özdemir: Kitap okuyor musunuz?
Cumhurbaşkanımız: Kitap okumaya vakit bulamıyorum. Sağ olsun, arkadaşlarım kitap özeti getiriyor.
C. Özdemir: Kitap özeti (Gülüyor, dayanamıyor)...Roman mı, biyografi mi?
Cumhurbaşkanımız: Yooo, değişik.
Atatürk artık Erdoğan için kavga etmesi gereken bir figür değil, onu yok edemeyeceğini anladı ve sahip çıkmanın kavga etmekten çok daha fazla rıza ürettiğini fark etti çünkü artık devlet kendisine ait. Tercih ettiği Atatürk 'tımarlanmış', devrimci olmayan bir karikatür aslında.
AK Parti tarafından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim çalışmaları için hazırlanan video, seçim sonrasında da sosyal medyada büyük ilgi gördü. Videoda Atatürk’ün konuşmalarından kesitlerle AK Parti iktidarlarının faaliyetleri anlatılıyor.
Suriye'deki emperyal hedefler sonucu dört milyon sığınmacı geldi. Avrupa'ya sığınmacı göndermeyeceğine dair garanti verdi. Trump ona “aptal olma” dediği bir mektup yollayabildi. Darbeyi eniştesinden öğrendi, ülkesinin yarısından çoğu yoksul. Enflasyon ve döviz kontrolsüz durumda.
Ekrem İmamoğlu'ndan daha inatçı, daha dirayetli, daha iyi kampanya yürüten, iletişim becerisi yüksek ve halihazırda hiç yenilmemiş kimse yok. İmamoğlu'ndan daha iyi bir aday yok, birbirimizi kandırmanın alemi de yok.
Herkes maliyetsiz siyaset peşinde. Erdoğan yerine Özgür Özel'e kızmak maliyetsiz mesela. Türkiye'de asgarî ücretlilerin sözcüğünü yapmak maliyetli mesela ama Filistin için konuşmak maliyetsiz. Bu size çizilen alanlarda siyaset yapmak demek, maliyetsiz, korkakça.
Bakın bu İslamcılıktır, etiyle, kanıyla tam İslamcı. Şehitlerimizin neden fakir aile çocuğu olduğunu sorgulamak yerine, ölüm anında bile sınıfsal değil kültürel açıklama getirip bir kültür kavgası üzerinden düşmanlaştırma yaratıyor. İslamcılık nedir diye sorarsanız budur, tam bu.
Tokatlı şehidimizin eviymiş.
Konuşsaydı şivesi aşağılanırdı. Yobaz, kaba, cahil, eğitimsiz ilan edilirdi.
Tokatta bir ahlaksızlık olsaydı tüm Tokatla beraber o da ahlaksız ilan edilirdi.
Mal bulmuş mağribi gibi tüm haber siteleri üstüne atlardı.
Ulan şu dünyanın haline bak.
devlet dediğiniz şey bu. bu kadar, ötesi yok. maske dağıtamayan, verileri aptalca gizleyen, devamlı imam hatip açan, zenginlerin vergileri borçlarını affeden bir kuruluş. bunu kutsayan artık aptaldır, gerizekalıdır.
Kemalizm eleştirirek demokrat olma dönemi geçti arkadaşlar. Şimdi hepinizden Türk-İslam faşizminin inşa ettiği yeni rejimin eleştirisini bekliyoruz. Biraz zorlanacaksınız. Cemaatlere sivil toplum dediniz, Devlet'in ismini Kemalist koyup sabah akşam taşladınız. Şimdi o attığınız+
Kimilerine göre demokrasinin yolları Türkiye'yi Türksüzleştirmekten geçiyor. Bu demokrasi değil, bu bir kin ve hazımsızlık ifadesi. Cumhuriyet ve Devrimler; Kürtlere, Türklere ya da Rumlara karşı yapılmadı. Bir zihniyete karşı yapıldı. İtiraz eden herkese de sert davranıldı.
Konsere gidince karşı-devrimci olunmazmış! Keh-keh! Ne janjanlı laf! İzmir'de artık Rum nüfusunun olmamasına sevinmek, bayram etmek, tek bir öz-eleştiride bulunmamak devrimcilik midir peki? Bu usul demokrasi, bu usul eşitlikçik, bu usul özgürlük literatürde yok! Kusura bakmayın.
Ağzıyla diyor ki, yaşam biçiminizi beğenmiyorum. Bu nedenle benim istediğim gibi olana dek aldığınız tükettiğiniz her şey pahalı olacak.
Bir seçim, sadece bir seçim daha kazansın neler yapacağını tahmin ediyorum. Bu nedenle yok HDP sayesinde kazanacaksak kazanmayalım vs. boş laf.
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"Sigaradaki vergileri devamlı artırıyoruz. Hem suluda artırıyoruz hem sigarada artırıyoruz. Hayret! Aç, sefil geziyor ama onu almaktan geri durmuyor. Rakıyı almaktan, birayı almaktan geri durmuyor."
Ümit Özdağ'ın ısrarla İmamoğlu'nu istememesinden, İmamoğlu'nun iki kez Erdoğan'ı yenmesinden; Özdağ'ın iyi bir stratejist olmamasından, Nihat Genç'in İmamoğlu'na saldırmasından ve tüm AKP'lilerin Kılıçdaroğlu'nu aday istemesinden dolayı İmamoğlu benim adayımdır, iyi forumlar.
Türkçü Yusuf Akçura Rusya'da Çarlık rejimine karşı mücadele ediyordu, Namık Kemal istibdat düşmanıydı, M. Akif Abdülhamid'e neredeyse sövüyordu. Atatürk koca imparatorluğa ve halifeye isyan etti. Sizin bu halk düşmanlığınız ve devlet, polis sevdanız nereden geliyor?
Sinan Oğlan kameraya, gözlerimize neden bakamıyorsun? Terliyorsun, ellerin titriyor, korkaksın. Kağıttan metin okuyorsun çünkü kameraya bakamazsın.
Hahahahahhahahaahahahahhahaha şaşırmadık, tebrikler.
Cengiz Holding'in 2005-2009 yılları arasında silinen 301 milyon dolar vergisi var. Sahibi Mehmet Cengiz az önce ortak yayına bağlanıp “milletime 3 milyar” bağışlıyorum dedi. Mehmet Cengiz'in verdiği para halktan çaldığı paraya denk gelmiyor. Mehmet Cengiz halka hâlâ borçlu.
Kılıçdaroğlu aday olmamalı çünkü kazanamaz derken, ben hep “oy veririm” diyordum. Meğer “Kılıçdaroğlu kazanamaz” diyenlerin bir kısmı zaten aday olsa da ona oy vermeyeceklermiş. İnce'ye ya da S. Oğan'a oy vereceksiniz demek, KK'dan daha mı fazla şansları var. Hayırdır?
Boşa konuşuyoruz. En başından beri aday olması gereken tek kişi var. Kayyumlara karşı durdu, cumhuriyet bayramı için en iyi etkinlikleri o yaptı. Erdoğan karşısında zerre geri adım atmadı. Gezi Parkı'nı, Ali İsmail'i her daim andı. İstanbul'da yapabileceklerini gösteriyor.
Slovaj Zizek'in 'sol' hareketlere çağrısı:
┃Ben her zaman Marx’ın şu çok sık anılan bilge 11. tezine karşı çıktım; “Filozoflar hep dünyayı yorumladı, şimdi gerçekliği değiştirme zamanı.” Kim bu sadece dünyayı yorumlamak isteyen salak filozoflar?! Platon mu? O bile dünyayı
Atatürk'ün Türkçü olduğu bir gerçek fakat nasıl bir Türkçülük? Atsız gibi değil, Türkeş gibi değil, şu an yaşayan ergenler ve yetersizler gibi değil. Gökalp ve Akçura'yı okursanız ortalamasını alabilirsiniz, mesele budur. Atatürk mesela Yunan bayrağı önüne serildiğinde çiğnemez.
Parti devletine dönüşmüş bir rejimde yaşayan, geleceği çalınmış, cep telefonu, bilgisayar alamayan gençlerden İHA/SiHA yapıldı diye gurur duymasını isteyen AKP'lidir. Taneyle domates satılıyor, elektrik faturana taksit yapılıyor bu ülkede.
Erdoğan iktidarının en edebi tanımını Kemal Can yapmış:
"Toplumsal komplekse tatmin üreten yıkıcı ve yüksek kibir. Siyasi portresini Erdoğan'ın özetleyen cümle bu olabilir bence."
Seçim günü İnce ile oluşturduğu ittifak barajı geçemediğinde beraberindeki muhalefet oylarını Millet İttifakı'ndan aşırmış, yok etmiş olacak. O süreye kadar da muhtemelen en iyi iki cumhurbaşkanı adayından birisini yıpratarak geçirecek vaktini.
İmamoğlu muhtemelen parti yönetiminden izin almadan Saraçhane çıkışını yaptı. Kılıçdaroğlu'nun tahmin edemediği şey bu oldu. Kılıçdaroğlu Almanya'dan iki tivit atar geçerim diyordu ama İmamoğlu'nun inisiyatif alması ve etrafındakileri seferber etme gücünü hafife aldı.
Kılıçdaroğlu Almanya programını iptal etti, geri dönüyor. Ne Almanya programından fayda buldu ne İmamoğlu’nun arkasında durdu. Tam bir kaybet-kaybet durumu. Davanın bu şekilde sonuçlanacağını öngöremedi mi? Şu an Saraçhane’de olmanın önemini kestiremedi mi? Akıl almaz.
Dünün Ülkücüsü Ümit Özdağ'dan neredeyse sol Kemalist çıkaracaklar, az kaldı. Özdağ'ın zerre suçu yok bunda, mesele şeyh değil müritleri. Korkunç bir mürit kültürü var bizde. Az birini seversek heybemizde ne arzumuz varsa ona yüklüyoruz. Sonu? Sonu hayalkırıklığı.
Oğlum Filistin halkı Türkiye'deki beyaz yakayı mutlu etmek için direnişe geçmedi. Siz ne kadar bencil insanlarsınız ya. Gerçek savaş görüntüleri estetik algınızı bozdu diye iki gündür İsrail destekliyorsunuz. Evet, İsrail uçaklarla sivil öldürüldüğü için daha estetik duruyor.
Önce Gül'ü önledi, şimdi Kılıçdaroğlu'nu engellemeye çalışıyor. Hiçbir şey yapmasa bu ikisi yeter. Kılıçdaroğlu'na ilkesel olarak karşı değiliz fakat seçilemeyecek birisi olarak görüyorum.
M. Kemal zerre itimat etmedi böyle fikirlere. O her şeyin değişebilir olduğunu biliyordu, buna inanıyordu ve bu şekilde başardı. Böyle akılsız açıklamalar 1920'lerdeki mecliste de vardı, Gazi kulak asmadı, bir kez dursa düşerdi. Biz yeni insanın peşindeyiz, başka yolumuz yok.
Sosyalist solun korkunç bir Türkofobisi var. Türk ismi görünce akıllarına sadece faşizm, ırkçılık geliyor. Kürtçü olanlarına hiç kızmıyorum, Kürtçü elbette böyle düşünür ama onun da sosyalistlerin arasında sayılmasına, hatta başat rollerde Kürtçülüğün olmasına üzülüyorum.
Yalçın Küçük'ün bahsettiği 80 sonrası ahmaklaştırma tamamlandı. Artık kimsenin pek bir şey yapmasına gerek yok, elimizdeki insan kaynağı neden sonuç ilişkisinden kopuk, yeryüzündeki tek amacı görünmek olan insan topluluğu.
Bir sakız almışlar yirmi yıl aynı sakızı çiğniyorlar, yılmadan, sıkılmadan orijinalmiş gibi yeniden anlatıyorlar. Sevan Nişanyan gibilere çatmaktan çok yoruldum. Bizi ileri götürecek düşmanlara ihtiyaç var. Allah düşmanın bile kalitesizini vermiş, her açıdan yoksuluz.
İstanbul'a her geldiğimde İstanbul'u nasıl yıkacağımı düşünüyorum. Bu düşünceden büyük heyecan çıkarıyorum. İstanbul'u acımadan ve toptan yıkmak gerektiğine inanıyorum.
Yalçın Küçük, 1992.
Herhalde Nisan ayını en rahat Tayyip Erdoğan geçirmiştir. Herkes tartışıldı, muhalefet partilerinin içinden geçildi. Olası adayların ismi tek tek çiziliyor, çizenler de yine muhalifler. Ekonomi neredeyse hiç konuşulmadı. Dört beş ay daha böyle geçse hiç ortalığa çıkması gerekmez.
kalp krizi geçiren ve şu an yoğun bakımda hayata tutunmaya çalışan milletvekili hasan bitmez için bir siyonist böyle söylüyor. israil devleti resmi hesabı beğeniyor. allah'ın gazabı böyle olur diyen ak partililer gibi.
Kılıçdaroğlu İstanbul, Kocaeli ya da herhangi bir şehirde yalnız başına rastgele iki berber, iki kasaba girse neden seçimi kazanamayacağını anlar. Bunun yerine önüne konan seçmece anketlere inanıyor.
TKP'yi cesur tavrından dolayı tebrik ederim. Kürt milliyetçiliğini sosyalizm sananlar ise bu tivitte milliyetçilik görüyor biliyorum. Türk solunu Kürt Hareketi'nin taşıdığı yılların sonuna geldik, artık başka bir kapı aralanıyor.
Başımız sağ olsun. Bir kez daha PKK saldırılarında hayatını kaybedenlerin ve yaralananların olduğunu öğrenmenin acısını yaşıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman ve gayrı meşru görenlerin uluslararası dengelerin karanlığında kanlı bir stratejiyi hayata geçirme çabalarına seyirci
Yarın saat 10'da ifade için emniyete çağrıldım. Anladığım kadarıyla şikayette bulunan kıymetli bakanlarımızdan biri, bakalım hangi tivitimiz yüzünden çağrılıyoruz.
Bu iğrenç görüntüyü unutamıyorum. Hrant Dink'i anarken şunu da anmalıyız. Türk bayrağı bir katilin elinde, yanında da memurlar var. Bu görüntüyü verebilecek insanlar hala var, buna eminim.
Şu olayı aşamıyorum, aklımı kaçırasım geliyor. Sakarya'da 2020'de havai fişek fabrikasında patlama gerçekleşiyor, 7 kişi ölüyor 127 kişi yaralanıyor. Akşamında MÜSİAD bu fabrikanın patron adına MORAL yemeği veriyor. İslamcılığın kapitalizmle ölüm ilişkisi.
Tayyip Erdoğan konuşmasında 2023'ü son eşik olarak adlandırmış. Gerçekten de son eşik. 2000'de doğmuş, AKP ile birlikte paraya kavuşmuş kitlelerin çocukları 2023'ü de kazanırlarsa AKP için muazzam bir kadro desteği sunacak. Bir seçim daha kazanırlarsa şu andaki ucube sistem+
Biz Ermeni oluruz, Türk oluruz, Kürt oluruz. İnsana dair hiçbir şey bize yabancı değil. Ama Feyzioglu sen, Mahsuni'nin söylediği gibi "adam olamadın gitti zevzek. Yürü be, yürü be insan değilsin."
İmamoğlu'na yeni Erdoğan olabilir filan diyorlar. Konu eğer hırsıysa belki bir derece kabul edilebilir ama onun dışında neyi benzeyebilir ya? Min/Max vizyon farkları korkunç zaten. İmamoğlu 4+4+4 sistemi mi getirir? Askeri okulları mı kapatır? Saray rejimi mi kurar?
Bugün tam anlamıyla birlik olma günü, korkanın bir adım geri atanın başına daha da kötüsü gelecek. O yüzden korkma, geri çekilme zamanı değil. Ahmet'in başına gelen siyaseten söyleyeceği biten bir hareketin yeni siyaset yapma yöntemi oldu: esir alma, sokak saldırısı, küfür...
Bakınız, hepimizin şahitlik ettiği olay basit: İktidar tekelinde olmayan bir Türk milliyetçiliği istemiyorlar. Bu yüzden itlerine saldırtıyorlar. Tilkilerine de gladyo mladyo konuşturup suyu bulandırmaya çalışıyorlar.
Korkmayın. Arzuladıkları korku ve kafa karışıklığı.
Götünde donu olmayan ve mülksüzleştirilen kardeşlerim bu tivitle Sovyetler makarası yapmış. Arkadaşlar Türkiye ekonomisi bu şakaları bitirdi, farkında değilsiniz Sovyetler sizin yaşadığınız ülkeye göre çok ilerideydi. 50 bin liraya iPhone satın alabildiğiniz için özgür müsünüz?
Aydaki Adam’ın yeni bölümünde İlker Canikligil’in konuğu “Hepimiz Narsistiz” kitabının yazarı Klinik Psikolog Şule Öncü, narsisizm hakkında doğru zannedilen yanlışları, narsisizmin nasıl bulaştığını, az bilinen örtük narsisizmi anlatıyor.
Aydaki Adam yeni bölümüyle bugün
Veganlık... Yani bir nevi şehirli şımarıklığı. Hiçbir şeye adanamayanların hayata karşı tavır alıp, yaşadıklarını hissetme arzuları. Veganlık gerçekten bana korkunç bir ideoloji gibi geliyor. Türcülük yapmıyorum çünkü hem biraz moda, hem de dünyayı böyle kurtarabiliriz...
Hı hı.
Ülkü Ocağı Başkanı'nı öldürmek için kullanılan silahı Suriyeli birinden alıyorlar, 61 “OF” plakalı aracı iki özel harekat polisi kullanıyor. Bunları MHP'nin üst düzey yöneticileri ayarlıyor. MHP milli güvenliğe tehdit bir partidir.
Sinan Ateş cinayetinde tutuklanan MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Köktürk, evinde bulunan silahı İstanbul’da bir Suriyeliden aldığını söyledi. (OdaTV)
Seçimi kaybedersek şundan eminim, CHP'ye çok ağır bir operasyon yapılacak. Hatta tüm muhalefete çünkü bu söylemler ve üretilen argüman başka bir şeye işaret etmiyor. Kazanmamız gerektiğine dair çok fazla gerekçemiz var.
Bu gece ölen her Kazakistan vatandaşı Cem Gürdeniz'e göre «Soros» yüzünden öldü. Bakın her şeyi böyle bir «üst akla» bağlarsanız halkları yok sayarsınız. Mısır, Irak, İran ya da Kazakistan'da da özgür düşünceli insanlar var, aç insanlar var. Ölen insanlara hakaret bunlar.
Erdoğan'a yenilmenin ismini Erdoğan'ı kontrol ediyoruz diye açıklama hastalığı türedi. Milliyetçiliğin önemli bir kısmını Erdoğan'ın massetmesini hazmedemeyenler hikâyeyi istedikleri gibi okumaya çalışıyorlar. Hadi Erdoğan'ı kontrol ediyorsunuz diyelim, ne karşılığında maliyet?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan yardımcısı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun iletişim koordinatörlüğü Eren Erdem lise mezunu, terk ettiğini söylediği üniversiteler de açık öğretim fakülteleri.
Kılıçdaroğlu'nun dün İmamoğlu hakkında söyledikleriyle, bugün Akşener'in İmamoğlu'nu savunuş biçimini izleyin.
Aradaki fark Akşener'in yükseleceğini gösteriyor, aradaki fark Kılıçdaroğlu'nun kompleks ve travmasını gösteriyor.
Soner Yalçın, Mehmet Ali Çelebi, Doğu Perinçek, Hulki Cevizoğlu, Bartu Soral, Emin Gürses, Metin Feyzioğlu dört bir koldan devlet kutsayıp, türlü yollarla AKP övecek ama bir türlü bunlar “ulusalcı değil” söyleminden kurtulamayacağız. Kim bu ulusalcılar ya? Bunlar değilse kim?
Kiev bombalanırken Putin'i eleştirmek yerine, Batı Irak'ı daha berbat bombalamıştı diye video paylaşanların aklına tüküreyim ya. Ne istiyorsunuz? Putin hala yeterince barbar olmadı mı? Geçen gün Rus konvoyları sivil araçlara yol vermiş diye «insanilik» övülüyordu, delisiniz siz.
Kılıçdaroğlu Almanya'ya gidiyor, pasaport işlemleri esnasında fotoğraf veriyor. Akşener ise İmamoğlu'nun çağrısı üzerine İstanbul'a gidiyor. Masada kimsenin direkt söylemediği inanılmaz bir gerginlik var ve bu gerginliğin asıl nedeni Kılıçdaroğlu ve çevresinin adaylık inadı.
Erdoğan rejimine karşı mücadele ederken Atatürk üzerinden eleştiri getirmeniz artık hiçbir şey ifade etmiyor. Erdoğan istediği her şey gibi sünger gibi emebilir çünkü çok büyük bir medya gücü var. Dünün aksini bugün yapar ve herkesten rıza alır.
taşların bir kısmını yerden alıp, geri getirme dönemi geliyor. Merak etmeyin biz de kendimizi eleştiriyoruz, eleştireceğiz de. Bu arada MHP'nin rolünü unutmamak gerekli. Türk Milliyetçiliğinin bir kısmı İslamcılarla anlaşıp, nasıl ülkedeki rejimi değiştirdi ama?
Habere bakar mısın? Esnaf üniversite istiyormuş, neden? Gölcük'e canlılık gelsin, ticaret için yani tamamen. AKP'nin üniversite açma politikası tam olarak buydu zaten.
Fulya Öztürk ve Mehmet Akif Ersoy, rejimin yeni iki vitrin ismi. Atatürk'le hiçbir dertleri yok, halkın değerleriyle barışık ve rejimin yaptığı her şeyi 'onaylayan' iki isim. Medyanın rıza üretme mekânizmasının iki yeni yıldızı. İkisinin de numarası aynı, 'derdimiz gazetecilik'.
Kürtçülük ile solculuğu bir araya getirenlerin, ulusalcılık eleştirisi yapması hiç samimi değil. Sizin meseleniz ulusalcılık değil, ulusalcılığın milliyeti önemli sizin için. Türk değil, Kürt olursa iyi bir şey, aksi olursa kötü...
olabildiğince tahkim edilecek. Daha fazla baskı ve daha az hürriyet olacak. Ama tabii siz o arada buna oy vermem, bununla ittifak kurmam diyebilirsiniz, özgürsünüz. O sırada Erdoğan kendine şimdiden Serok Erdoğan dedirtiyor, hem de MHP ile ittifaktayken :)
Arkadaşlar tekrar söylüyorum. AKP kalelerinden birinde yaşıyorum, istedikleri gibi bir sonuç yok ortada. Kalelerinde bile makas daralmışsa Türkiye'nin muhalif illerini, ilçelerini tahmin edemiyorum. Vallahi billahi kazanıyoruz, sabaha kadar arkasında durmalıyız sandığın.
Sığınmacıların yarattığı artı değer ne tatlıdır ama. Sigorta yok, zam yok, işveren sorumluluğunun neredeyse hiçbiri yok ona karşı. Öfkemizi biraz da Türk işverene yöneltsek olmaz mı? Çünkü muhtemelen sığınmacıların kalması için her türlü şeyi yapabilirler.
Bir söyleşi kitabı: "Sol Kemalizme Bakıyor", Ruşen Çakır ve Levent Cinemre'nin söyleşileri.
Kitapta delirtici bir not var 😆
"Bu arada, Yalçın Küçük’ün, Murat Belge ile aynı kitapta yer almak istememesi nedeniyle söyleşi önerimizi kabul etmediğine değinmeden geçemeyeceğiz."
Bu provakatif ve amaçlı videonun kaynağı da sen görünüyorsun.
Etkileşim için yaptıysan adisin, birinden emirle yaptıysan er geç ortaya çıkar. Şu videonun tarihi, yeri, kaynağını çok merak ediyorum.
@haskologlu
Yıllarca Fethullahilerin gazetesinde yazdı, defalarca AKP'ye oy verdi. Defalarca fikirleri boşa düştü, şimdi kurulan yeni rejimin entelektüel destekçilerinin başındaydı. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor. İnanılmaz bir adam, yanmaz yapışmaz tava adeta, utandım.
Etyen Mahçupyan Türkiye’nin sosyolojik yapısı hakkında neler düşünüyor?
Türkiye bir cemaatler ülkesi mi?
Türkiye’de Ermeni olmak zor mu?
Aydaki Adam yeni bölümüyle kanalımızda yayında!
@mahcupyanlink
@ilkercanikligil
➡️
İlk turda Kılıçdaroğlu'na oy veren HDP'liler Erdoğan'ı gönderme konusunda samimilerse ikinci turda bu kez bağırlarına taş basıp oy vermeliler. Erdoğan ve Soylu mu? Kılıçdaroğlu ve Özdağ mı? Bağımsız yargı mı? Talimatla çalışan yargı mı? Gri renk yok bu seçimde, konu net.